Ceza muhakemesinde ispat, maddi gerçeği hukuka uygun olarak elde edilmiş delillerle ortaya çıkarma faaliyetidir. İspat faaliyeti sonucu hakimin tam bir vicdani kanaate varması gerekmektedir. Bu nedenle elde edilen delillerin niteliklerinin, olayı aydınlatma güçlerinin bulunup bulunmadığının araştırılması önemlidir. Bu kapsamda ceza muhakemesinde şu delillere başvurulur:
Anonim ortaklıklarda genel kurul, pay sahiplerinin veya temsilcilerinin usulüne uygun çağrı üzerine belirli bir gündemi görüşmek ve karara bağlamak için bir araya gelmesinden oluşan, ortaklığın karar ve irade organıdır. Genel kurul, kanundan ya da ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan yetkilerini kendisini oluşturan pay sahipleri ya da bunların yetkili temsilcilerinin oyları ile meydana gelen kararlarıyla kullanır. Genel kurul karar organı niteliğinde olduğundan dolayı alınan kararlar anonim şirkete ilişkin faaliyetlerle doğrudan ilişkilidir. Genel kurul kararları toplantıda bulunmayan ya da olumsuz oy kullanan pay sahipleri içinde geçerli olur. Bu sebeple kararların kanuna, sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırı olmaması gerekir.
Geçici tedbir kararı, bir rekabet incelemesi sonuçlanıncaya dek, piyasada sonradan onarılamayacak bir zararın oluşmaması amacıyla, rekabet otoritelerinin inceleme süresince teşebbüslere getirdiği ve ihlalden önceki durumu korumaya yönelik önlemlerdir. Nitekim 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 9. maddesinin dördüncü fırkası “nihai karara kadar ciddi ve telafi olunamayacak zararların doğması ihtimalinin bulunduğu durumlarda, ihlalden önceki durumu koruyucu nitelikte” geçici tedbir kararı alınabileceği düzenlemesini içermektedir.
Bu Kanun hükümlerine göre; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine veya ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılarda projelerine ve ilgili mevzuatına aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce (...) (1) tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur. (Ek cümleler:14/2/2020-7221/10 md.) Yapının imar mevzuatına aykırı olduğuna dair bilgi, tapu kayıtlarının beyanlar hanesine kaydedilmek üzere ilgili idaresince tapu dairesine en geç yedi gün içinde yazılı olarak bildirilir. Aykırılığın giderildiğine dair ilgili idaresince tapu dairesine bildirim yapılmadan beyanlar hanesindeki kayıt kaldırılamaz. (2) Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. (Değişik cümle:14/2/2020-7221/10 md.) Bu tebligatın bir nüshası muhtara bırakılır, bir nüshası da Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne gönderilir. Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mühürün kaldırılmasını ister. Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir.
Türk Medeni Kanunu madde 185: Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur. Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler. Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar. Maddi yükümlülük olan nafaka, yardım ve bakım nafakası olarak ikiye ayrılmaktadır. Yardım nafakası akrabalık ilişkisinden kaynaklanır. Maddi bir yükümlülük olmasının yanı sıra ahlaki bir yükümlülük olarak düzenlenmiştir. Üstsoy, altsoy ve ek olarak kardeşler arasında ekonomik güçsüzlüğe düşülmesi durumda bu kişilerin birbirlerine karşı yükümlülüğü olarak düzenlenmiştir.
Rekabet Kurulu, soruşturmaya başlanmasından sonra, soruşturma taraflarının talebi üzerine yahut resen uzlaşma usulünü başlatabilmektedir. Kurul, uzlaşma usulünün başlatılmasında, soruşturma sürecinin hızlı şekilde bitirilmesinden doğacak usuli faydalar ile ihlalin varlığını veya kapsamını dikkate alacak olup; bu değerlendirmeyi yaparken, Kurul’un hangi hususları göz önünde bulundurabileceği, Uzlaşma Yönetmeliği’nin 4. maddesinin ikinci fıkrasında şu şekilde belirlenmiştir: • Soruşturma taraflarının sayısı, • Soruşturma taraflarının önemli bir kısmının uzlaşmaya başvurup başvurmadığı, • İhlalin kapsamı ile delillerin niteliği, • Soruşturma taraflarıyla ihlalin varlığına ve kapsamına ilişkin ortak bir kanaate ulaşmanın mümkün olup olmadığı.
Herkes davasının, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendilerine yöneltilen suçlamaların esas konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, kamuya açık olarak ve makul bir süre içinde görülmesini isteme hakkına sahiptir. Karar aleni olarak verilir. Ancak demokratik toplum içinde ahlak, kamu düzeni veya ulusal güvenlik yararına, küçüklerin çıkarları veya bir davaya taraf olanların özel hayatlarının gizliliği gerektirdiğinde ya da aleniyetin adil yargılanmaya zarar verebileceği kimi özel durumlara ve mahkemece bunun kaçınılmaz olarak değerlendirildiği ölçüde, duruşma salonu tüm dava süresince veya kısmen basına ve dinleyicilere kapatabilir. 2.Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar masum sayılır.
Sistemi Engelleme, Bozma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme Suçu: TCK Madde 244 (1) Bir bilişim sisteminin işleyişini engelleyen veya bozan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Bir bilişim sistemindeki verileri bozan, yok eden, değiştiren veya erişilmez kılan, sisteme veri yerleştiren, var olan verileri başka bir yere gönderen kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (3) Bu fiillerin bir banka veya kredi kurumuna ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait bilişim sistemi üzerinde işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. (4) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan fiillerin işlenmesi suretiyle kişinin kendisinin veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlamasının başka bir suç oluşturmaması halinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçu: Madde 245 – (Değişik: 29/6/2005 – 5377/27 md.) (1) Başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (2) Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişi üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (3) Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişi, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
Aynı piyasada faaliyet gösteren teşebbüsler arasında rekabetin yarattığı belirsizliği ortadan kaldırmak amacıyla yapılan rekabeti sınırlayıcı anlaşmalar, uyumlu eylemler ve kararlar, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yasaklanan çok taraflı davranışları oluşturmaktadır. 4054 sayılı Kanun’un ‘Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar’ başlıklı 4. maddesinin birinci fıkrası;
Vesaik Mukabili Ödeme, uluslararası ticarette yaygın olarak kullanılan bir ödeme aracıdır. Vesaik mukabili ödeme İngilizce’de “Documentary Collection” veya “Cash Against Documents (CAD)” olarak adlandırılmaktadır. Ödeme yönteminin, mal bedelinin malın satıcısına ödenmesinde kullanılan yöntem olarak tanımlanması mümkündür.
İsimsiz sözleşmeler, unsurlarının tamamı veya bir kısmı yahut bu unsurların bir araya gelme biçimi kanunda düzenlenmemiş olan sözleşmelerdir. Diğer bir deyişle isimsiz sözleşmeler; tanımının, esaslı unsurlarının veya tarafların hak ve yükümlülüklerinin kanunda öngörülmediği, tarafların iradeleri ile şekillenen sözleşmelerdir.4 Franchising sözleşmesinin kanunda düzenlenmediği için isimsiz sözleşmeler arasında yer alır. Franchise Sözleşmesi isimsiz sözleşme türleri arasındaki niteliği doktrinde tartışmalarıdır. Kimi görüşe göre karma sözleme olmakla beraber ağırlıklı görüş kendine özgü diğer bir ifadeyle sui generis tipli bir sözleşme olduğu kanısındadır. Sui generis sözleşmelerde taraflar, sözleşmede uyuşmazlığa ilişkin bir kural öngörmüşlerse bu kural uygulanır.
Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi, mağdurun şikayeti üzerine, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
Uyuşmazlıkların çözümünde alternatif çözüm yolu uygulanan ülkelerde uyuşmazlık henüz mahkemeye intikal etmeden önce çözüme kavuşabilmektedir. Böylece mahkemelerin iş yükü azalmış ve uyuşmazlıklar daha kısa sürede çözüme kavuşmuş olacaktır. Uzlaştırma da ceza hukuku boyutunda kullanılan alternatif çözüm yollarından bir tanesidir.
İdari işlemlerin esaslı unsurlarından birini teşkil eden şekil, idari işlemi ortaya çıkaran iradenin dış dünyaya yansımasının maddi biçimi olup, aynı zamanda idari işlemin yapılmasında takip edilen usulü ifade eder. Bu anlamda şekil, idari işlemin tesisinde takip edilen usulü de kapsamına almaktadır.
Günümüzde şirketler gerek yerel gerekse küresel ekonomide varlıklarını sürdürebilmek için kurumsal bir yapıya sahip olmak durumundadırlar. Ülkemiz ve dünya ekonomisinde geniş bir yelpazeye sahip bulunan ve kendine özgü pek çok özelliği bünyesinde barındıran, aynı zamanda toplumsal sistemin yapı taşlarından biri olan aile şirketlerinin varlıklarını uzun yıllar sürdürebilmeleri ve şirketlerin gelecek nesillere aktarımı bakımından konu daha büyük önem taşımaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin a bendinde, idarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için, menfaatleri ihlâl edilenler tarafından dava açılabileceği hükme bağlanmakla idari işlemlerin unsurları belirtilmiş bulunmaktadır. Bu doğrultuda idari işlemlerin unsurlarını, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat şeklinde beşli bir ayrıma tabi tutarak incelemek mümkündür. Bu makalede, bir idari işlem olan Rekabet Kurulu’nun idari para cezası uygulanmasına ilişkin kararları, yetki unsuru bağlamında incelenmiştir.
Islah, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 176 ile 183. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bu müessese, davanın taraflarının iddia, savunma ve talep sonucunu kısmen veya tamamen değiştirmesine imkân tanır. Ceza hukukunda iddia, savunmaların genişletilmesi yasağı olmaması ve resen araştırma ilkesi olması sebebiyle ıslah müessesi de bulunmamaktadır. İdari yargılama hukukunda ise doğrudan ıslah başlığı altında bir düzenleme olmasa da İdari Yargılama Usul Kanunu’nun 16. maddesinin 4. fıkrasında, tam yargı davalarında dava değerinin bir kereye mahsus olmak üzere artırılmasına imkan tanıyan bir düzenleme bulunmaktadır.
Hukuk devletinin asli unsurlarından olan suçta ve cezada kanunilik ilkesi, Anayasa’nın “Suç ve cezalara ilişkin esaslar” kenar başlıklı 38. maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Kanunsuz ceza olmaz” kenar başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrasında güvence altına alınmış temel bir ilkedir. Bu ilke gereğince kimseye, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı ceza verilemez. Buradaki kanundan maksat, yasama organı tarafından çıkarılan şeklî anlamda kanundur. Yine Anayasa’nın 38. maddesinin üçüncü fıkrasında hükme bağlandığı üzere, ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.