Sanıklar hakkında kasten yaralama ve tehdit suçlarından açılan davalarda itiraz konusu kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkemeler, iptali için başvurmuştur. Başvuru kararlarında özetle; itiraza konu kurallarla yalnızca mağdurun cinsiyeti gözetilerek cezaların alt sınırlarının farklı düzenlenmesinin kanun önünde eşitlik ilkesini ihlal ettiği belirtilmek suretiyle kuralların Anayasa’nın “Başlangıç” kısmı ile 2., 5. ve 10. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
4054 sayılı Kanun’un 15. ve 16. maddeleri göz önünde bulundurulduğunda; yapılan uyarılara ve saat 12:00–16:00 arası beklenilmesine rağmen meslek personelinin incelemeyi gerçekleştirmesinin sağlanmaması sebebiyle meslek personelinin incelemede elde edebileceği olası delil ve bulgulara erişiminin engellendiği/zorlaştırıldığı gerekçesiyle Rekabet Kurulu tarafından 08.09.2022 tarihli ve 22-41/560-224 sayılı kararı ile AKCOM’a 4054 sayılı Kanun'un 16. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi gereğince 2021 mali yılı sonunda oluşan ve Kurul tarafından belirlenen yıllık gayri safi gelirlerinin binde beşi oranında olmak üzere idari para cezası verilmesi gerektiğine ancak bu tutar aynı Kanun maddesi ve “2022/1 sayılı 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 16ncı Maddesinin Birinci Fıkrasında Öngörülen İdari Para Cezası Alt Sınırının 31/12/2022 Tarihine Kadar Geçerli Olmak Üzere Arttırılmasına İlişkin Tebliğ” uyarınca öngörülen ceza alt sınırının altında olamayacağından 47.409 TL idari para cezası verilmesi gerektiğine oyçokluğu ile karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesi, Demet Demirel ve Diğerleri tarafından bireysel başvuru yoluyla önüne gelen konu hakkında; 1/12/2022 tarihli ve R.G. Tarih ve Sayı: 03/02/2023-32093 numaralı kararıyla atamanın hukuka aykırı olarak geciktirilmesinden dolayı uğranılan parasal hak kayıplarının, İdare Mahkemeleri ve Bölge İdare Mahkemesi kararlarının çelişkili olması nedeniyle tam olarak karşılanamamasının başvurucunun mülkiyet hakkını ihlal ettiğine karar vermiştir.
Rekabet Kurumu’nun 2021-2022 dönemi faaliyetlerinin tüketici faydası üzerindeki etkilerinin tahminine yönelik olarak yapılan bu çalışma sonucunda, muhafazakâr varsayımlar altında Kurum’un faaliyetlerinin tüketicilerin yıllık ortalama 26,55 milyar TL düzeyinde tasarruf etmelerini sağladığı; OECD metodolojisine göre ise bu faydanın yıllık ortalama 67,32 milyar TL seviyesine ulaştığı tahmin edilmektedir.
Başvuru kararında özetle; davacı idare tarafından davalıdan talep edilen alacağın niteliği itibarıyla mali bir yükümlülük olduğu, mali yükümlülüğün nasıl uygulanacağına dair usul ve esasların kanunla belirlenmesi gerektiği, ayrıca söz konusu mali yükümlülüğün mülkiyet hakkına da sınırlama getirdiği ve sınırlamanın ancak kanunla yapılabileceği, yapılacak olan kanuni düzenlemenin ise vergide belirlilik ilkesi gereğince kamu alacağının esaslı unsurlarını içermesi gerektiği ancak itiraz konusu kuralla bu hususların tamamının münhasıran yönetmeliğe bırakıldığı belirtilerek kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
AYM: İdare Mahkemesi’nin genişletici yorumu sebebiyle tapu tahsis belgesinin iptal edilmesi mülkiyet hakkı ihlalidir. Anayasa Mahkemesi, Ercan Mumcu ve Diğerleri tarafından bireysel başvuru yoluyla gelen konu hakkında; 19/10/2022 tarihli ve R.G. Tarih ve Sayı: 27/01/2023-32086 numaralı kararıyla 2981 sayılı Kanuna göre gecekondu ve imar mevzuatına aykırı inşa edilen yapılarda kat ve daire sayısına göre yapılan ayrımın hukuki öngörülebilirliğe aykırı olarak genişletici yorum olduğu gerekçesiyle tapu tahsil belgesinin iptal edilmesinin mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi, 23/11/2022 tarihli ve R.G. Tarih ve Sayı: 25/01/2023-32084 numaralı kararıyla bilirkişi raporuna istinaden talep edilen bakım ve ulaşım giderlerine ilişkin ıslah dilekçesinin reddedilmesi nedeniyle kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkıyla bağlantılı etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi, Adem ATEŞ tarafından bireysel başvuru yoluyla gelen konu hakkında; 23/11/2022 tarihli ve R.G. Tarih ve Sayı: 25/01/2023- 32084 numaralı kararında, başvurucunun savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma hakkının ihlal edildiği sonucuna vararak bu durumun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ihlali olduğuna dair karar vermiştir.
Rekabet Kurumu 2022 Yılı Karar İstatistikleri Rekabet Kurumu’nun resmî sitesinde yayımlandı. İstatistiklere göre özetle; Kurul 2022 yılında toplam 386 karar vermiştir. Bu kararların %64’ünü birleşme-devralmalar oluştururken, %20’sini rekabet ihlalleri kapsamaktadır
Rekabet Kurulu, 21.04.2022 tarihli ve 22-18/301-M sayılı kararı ile “iş gücü piyasasında centilmenlik anlaşmaları yapılmak suretiyle 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesinin ihlal edildiği” iddiasına ilişkin olarak Etiya Bilgi Teknolojileri Yazılım Sanayi ve Ticaret AŞ, PIA Bilişim Hizmetleri AŞ, İnnova Bilişim Çözümleri AŞ, NETAŞ Telekomünikasyon AŞ, MAGİS Teknoloji AŞ, Kafein Yazılım Hizmetleri Ticaret AŞ ve RDC Partner Bilişim Danışmanlık ve Teknoloji Hizmetleri AŞ hakkında aynı Kanun’un 41. maddesi uyarınca soruşturma açılmasına karar vermiş olup, 39 teşebbüs hakkında ise kapsamlı inceleme yapılabilmesi maksadıyla Kanun’un 14. ve 15. maddelerinde yer alan “Bilgi İsteme ve Yerinde İnceleme” yetkilerinin kullanılmasına karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi, Hasköy Aya Paraskevi Rum Ortadoks Kilisesi Vakfı tarafından bireysel başvuru yoluyla gelen konu hakkında; 2/11/2022 tarihli ve R.G. Tarih ve Sayı: 17/01/2023-32076 numaralı kararıyla Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün ve mahkemenin ispat araçlarını sınırlandırıcı yorumu nedeniyle başvurucunun taşınmazın idari yoldan iadesi imkanından yararlanmasının kanunun öngördüğünün ötesinde sınırlandırıldığına hükmetmiş ve bu durumun Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına mülkiyet hakkının ihlali olduğuna dair karar vermiştir.
Hukuki dinlenilme hakkı Anayasanın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur ve aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının da en önemli unsurudur.
“4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 16ncı Maddesinin Birinci Fıkrasında Öngörülen İdari Para Cezası Alt Sınırının 31/12/2023 Tarihine Kadar Geçerli Olmak Üzere Artırılmasına İlişkin Tebliğ
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A maddesine göre, ilgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edilmiş olması durumunda, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde, mahkemece davacıya son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunması aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiyenin gönderilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine mahkemece gönderilen ihtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi, ayrıca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Başvuru, aleni olmayan bir konuşmanın hukuka aykırı şekilde kayıt altına alınmasına yönelik şikâyet üzerine yapılan soruşturmanın devletin pozitif yükümlülüklerine uygun yürütülmemesi nedeniyle kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. Başvurucu; borç ilişkisiyle ilgili konuşmasının, planlı şekilde ve suç kastıyla hareket edilerek aleni olmayan bir ortamda kayıt altına alındığını ve bu kaydın şüpheli olarak bulunduğu bir ceza soruşturması dosyasına sunulduğunu belirterek
Anayasa Mahkemesinin kabul ettiği standartları uygulamayan idare ve bölge idare mahkemesinin başvurucunun bir disiplin cezası ile cezalandırılmasının zorunlu toplumsal bir ihtiyaca karşılık geldiğini ilgili ve yeterli bir gerekçe ile ortaya koyduğunun kabul edilmesi mümkün olmamıştır.
Avukatlık Büromuz ortaklarından Av. Sibel ÖZTÜRK tarafından kaleme alınan "Rekabetin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Uygulanan İdari Para Cezaları" adlı çalışma, Yetkin Hukuk Yayınları tarafından basılarak satışa sunulmuştur.
“Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma MADDE 217/A- (1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. (2) Fail, suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi hâlinde, birinci fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır.”