Makaleler

Daha fazla bilgi için,
lütfen bizimle iletişime geçin


LL.M., Ortak Avukat

Rekabet Kurulu’nun Ticari Araç Sektörü Kararı Işığında Bilgi Değişiminin Hangi Şartlar Altında Rekabet İhlaline Yol Açabileceğine İlişkin Bir Değerlendirme

*Av. Sibel ÖZTÜRK, LL.M.

A. Giriş 

Hafif ve orta sınıf ile ağır vasıta ticari araç sektöründe faaliyette bulunan teşebbüslerin, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesini ihlal ettikleri iddiası ile yürütülen önaraştırma sonucunda Rekabet Kurulu, 17.08.2023 tarih ve 23-39/723-247 sayılı kararı ile; “hakkında inceleme yapılan teşebbüslerin rekabeti engelleyen nitelikte bir bilgi değişimine taraf olduğuna yönelik herhangi bir bulguya rastlanmadığı, önaraştırma kapsamında elde edilen belgeler arasında 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesinin ihlal edildiğini gösterir nitelikte herhangi bir tespitin bulunmadığı” gerekçesiyle soruşturma açılmamasına karar vermiştir. 

Rekabet Kurulu’nun söz konusu kararında, önaraştırma açılmasının dayanağını; gerçekleştirilen yerinde incelemeler kapsamında elde edilen belgelerde hafif ve orta sınıf ile ağır vasıta ticari araç sektöründe faaliyet gösteren bazı teşebbüslerin, rakiplerinin araç stok sayılarına ve müşterilere sunulan rakip fiyat tekliflerine sahip olması oluşturmuş ve bu bilgi ve verilerin rakipler arasında doğrudan iletişim yoluyla elde edilip edilmediğinin tespit edilmesi gereği ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda Rekabet Kurulu, anılan kararında bilgi değişiminin hangi şartlar altında rekabet hukuku kapsamında bir ihlale yol açabileceğinin üzerinde durulması gerektiğinin altını çizerek, kararında öncelikle rakip teşebbüsler arasında gerçekleşen bilgi değişimine ilişkin teorik çerçeveye yer vermiş, devamla bu teorik bilgiler ışığında, dosya kapsamında mevcut yerinde incelemede elde edilen belgeleri değerlendirmiştir. 

B. Rekabet Hukuku Bağlamında Bilgi Değişimine İlişkin Teorik Çerçeve  

Rekabet hukukunda bilgi değişimi, iki veya daha fazla rakip teşebbüsün, rekabete ilişkin kararları etkileyebilecek nitelikte hassas ticari bilgileri birbirleri ile paylaşmaları olarak tanımlanmaktadır.[1] Rakipler arasında gerçekleştirilen bilgi değişimleri, teşebbüslerin rakiplerinin satış fiyatı, üretim miktarı, stok durumu, müşterilere ilişkin stratejileri gibi rekabete duyarlı verileri hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlayarak rekabeti sınırlayıcı, rakip teşebbüsler arasında koordinasyon doğurucu bir etkiye sahip olabileceği gibi rakipler arasındaki uzlaşmanın takibini kolaylaştırıcı bir işlev de görebilmektedir.  

Rekabete duyarlı bilgi değişiminin pazardaki belirsizliği azaltması ve rekabeti kısıtlayıcı işbirliğini kolaylaştırması, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesi kapsamında ihlale vücut verebilmektedir. Zira Kanun’un 4. maddesi, her bir teşebbüsün kendi ticari politikasını ve piyasadaki faaliyetlerini bağımsız olarak belirlemesini sağlamayı amaçlamaktadır. 

Bilgi değişimi, Yatay İşbirliği Anlaşmaları Hakkında Kılavuz kapsamında; rekabeti kısıtlama amacı taşıyan bilgi değişimi ve rekabeti kısıtlama etkisi olan bilgi değişimi olmak üzere iki ayrı başlık altında incelenmekte ve rekabeti kısıtlama amacı olan bilgi değişimlerinin etkisine bakılmaksızın rekabeti kısıtladığı kabul edilmektedir.

Bununla birlikte, ticari yaşamda pek çok teşebbüs doğrudan veya teşebbüs birlikleri, pazar araştırma şirketleri, piyasadaki müşteriler ve dağıtıcılar aracılığıyla aralarında bilgi değişiminde bulunmakta ve pazarı belirli ölçüde şeffaf hale getirmektedir. Esasen bu tür bir şeffaflaşma, teşebbüsler arasında bilgi asimetrisini ortadan kaldırmak, teşebbüslerin kendilerini rakipleriyle kıyaslamasına imkân sağlamak, teşebbüslerin ve tüketicilerin daha etkin karar almalarına katkı sunmak, talebin istikrarsızlığından kaynaklanan maliyetleri düşürmek suretiyle çeşitli etkinlik kazanımları sağlayabilmekte, bazı durumlarda teşebbüsler, bilgi değişimi ile elde ettikleri pazar ve firma bilgileri sayesinde üretimlerini, talebin yüksek olduğu pazarlara yöneltmekte ya da düşük maliyetli teşebbüslere yaptırabilmektedir. 

Bilgi değişiminin rekabet üzerindeki etkisinin; pazarın yoğunlaşma derecesi, şeffaflığı, istikrarı, karmaşıklığı ve pazardaki teşebbüslerin benzerliği gibi pazarın yapısına ilişkin unsurlar ile paylaşılan bilginin niteliğine bağlı olarak farklılık arz ettiği ifade edilmelidir. Bu kapsamda dar oligopollerde, bilgi değişimi neticesinde işbirlikçi sonuçların gerçekleşme olasılığı daha yüksek iken tam rekabetçi pazarlarda bilgi değişiminin olumsuz etkileri daha azdır. Öte yandan bir bilgi değişiminin pazarın şeffaflığını artırdığı ölçüde rekabeti kısıtlayıcı etki doğurma olasılığı fazladır. Karmaşık bir pazar yapısında, pazardaki oyuncuların işbirlikçi sonuca ulaşmaları istikrarlı pazarlara göre güçlük arz etmektedir. 

Paylaşılan bilginin niteliğine ilişkin olarak; fiyat ve üretim miktarları başta olmak üzere, incelenen pazarın niteliklerine göre, paylaşılmaları halinde pazarın temel rekabet parametrelerini şeffaflaştıran, teşebbüslerin birbirilerinin hamlelerine ilişkin sahip oldukları belirsizlikleri ortadan kaldıran, maliyet, satış verileri, kapasite kullanım oranları, teklif şartnameleri içerikleri, sözleşme maddeleri, stok durumları olmak üzere bunlara benzer niteliklere sahip tüm bilgiler rekabet ortamı açısından üst düzeyde hassas bilgilerdir. 

Diğer taraftan paylaşılan verinin güncel olup olmadığı, pazarı kapsayıp kapsamadığı, toplulaştırılmış ya da teşebbüs bazında veri olup olmadığı, verinin hangi sıklıkla paylaşıldığı ve paylaşılan bilgilerin ve bilgi değişiminin kamuya açık olup olmadığı hususları, rekabetin kısıtlanıp kısıtlanmadığına yönelik paylaşılan bilginin niteliği bakımından önem arz etmektedir. 

C. Ticari Araç Sektörü Kararında Dosyada Mevcut Belgelerden Hareketle Rekabet Kurulu’nun Bilgi Değişimine Yönelik Değerlendirmeleri

Rekabet Kurulu’nun 17.08.2023 tarih ve 23-39/723-247 sayılı kararında yer verildiği üzere, dosya kapsamında yer verilen yerinde inceleme belgelerinden hafif ve orta sınıf ile ağır vasıta ticari araç sektöründe faaliyet gösteren teşebbüslerin, rakip teşebbüslere ait fiyat tekliflerini sıklıkla edinebildiği anlaşılmış; bununla beraber, yerinde incelemeler kapsamında ulaşılan çok sayıda belge arasında, rakip teşebbüslere ait fiyat tekliflerinin doğrudan rakipler arasında ve rekabeti kısıtlamak amacıyla paylaşıldığını gösterir nitelikte herhangi bir belge elde edilememiştir. Yerinde incelemelerde elde edilen belgeler, fiyat bilgilerine; müşteri ziyaretleri sırasında, bayiler aracılığıyla, saha çalışmaları sonucunda veya teşebbüslerin internet sitelerinden ulaşılabildiğini göstermekte olup, edinilen rakip fiyat tekliflerinin rekabete aykırı bir amaçla kullanıldığı izlenimi veren herhangi bir ifadeye de dosya kapsamında rastlanılmamıştır. 

Rekabet Kurulu’nun anılan kararında yer verildiği üzere; sektör işleyişinde, sektörde faaliyet gösteren teşebbüslerin, rakiplerin fiyatlarını pazar araştırmalarıyla yakından izleyebildiği, ek bir çabaya ihtiyaç duymaksızın müşteriler aracılığıyla diğer pazar oyuncularının fiyat teklifleri hakkında bilgi sahibi olabildiği anlaşılmış ve pazar düzeninde müşterilerin daha iyi bir fiyat teklifi alabilmek ve pazarlık gücünü artırabilmek amacıyla, bir teşebbüsten aldığı fiyat teklifini diğer teşebbüsle paylaştığı bir pazarlık düzeninin yaygın olduğu anlaşılmıştır. Bununla birlikte, söz konusu bilgilerin teşebbüslerce daha düşük teklif sunmak, yeni müşterinin kazanılmasını sağlamak veya mevcut müşterinin kaybedilmesini önlemek gibi rekabetçi amaçlar doğrultusunda kullanıldığı görülmüştür. 

Diğer bir husus, bazı teşebbüslerin, sektörde yer alan diğer oyuncuların pazar payı bilgileri hakkında yapmış oldukları yazışmalar olup, teşebbüslerce söz konusu verilere sektöre yönelik veri paylaşımı yapan Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD), Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), Ağır Ticari Araçlar Derneği (TAİD) ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) aracılığıyla ulaştıkları anlaşılmıştır. ODD, OSD ve TAİD tarafından yayımlanan ticari araç sektör raporlarında, geçmişe yönelik bilgiler kamuya açık şekilde yayınlanmakta ve söz konusu verilere tüm rakipler ve müşterilerce eşit derecede erişebilmektedir. 

Belirtmek gerekir ki bilgi, ticari sır olmaktan uzaklaşıp kamuya açık olacak bir bilgi niteliği taşıdığında, geleceğe yönelik olmayıp geçmiş verilere dayandığında bilgi değişiminin rekabeti bozucu etkileri sınırlı olmaktadır. Bu çerçevede Kurul’ca, ODD, OSD, TAİD ve TÜİK aracılığıyla sektörden elde edilen verilerin rakipler arasında rekabeti kısıtlayıcı etkiye yol açmadığı değerlendirilmiştir. 

Rekabet Kurulu, anılan kararında bilgi değişimi hususundaki değerlendirmelerine ilgili pazarın özellikleri ile devam etmiştir. Bu çerçevede Kurul, pazarda faaliyet gösteren çok sayıda oyuncu bulunduğu ve oyuncu sayısının çokluğunun, teşebbüslerin koordinasyon koşulları konusunda uzlaşmalarını ve fiyatlar üzerinde işbirlikçi sonuç doğurabilmelerini güçleştirebilecek nitelikte olduğu tespitinde bulunmuştur.

Rekabet Kurulu bu tespitlerden sonra, anılan kararında; hafif ve orta sınıf ile ağır vasıta ticari araç sektöründe faaliyet gösteren teşebbüslerin, fiyatlamalarını sürekli değişkenlik arz eden maliyetlere göre planlamaları zorunluluğunun teşebbüslerin birbirlerinin satış fiyatlarını kolaylıkla takip edebilmelerini güçleştirdiği değerlendirmesini yapmıştır. 

Son olarak Kurul’ca, pazarda araç segmentlerinin farklılık göstermesi neticesinde ürün farklılaştırmalarının bulunduğu, sunulan hizmetlerde çeşitliliğe gidilebildiği, fiyatlarda da farklılıkların oluştuğu, buna göre  rakip fiyat bilgilerine ulaşılması durumunda dahi söz konusu fiyatın ne şekilde belirlendiği ve hangi hizmetleri kapsadığı konusunda tam bir bilgiye sahip olunmasının güç olduğu değerlendirmesi yapılarak, bu değerlendirmelerle birlikte mevcut dosya kapsamında ihlalin varlığını gösterecek herhangi bir delilin de bulunmaması nedeniyle hakkında inceleme yapılan teşebbüsler hakkında soruşturma açılmamasına karar verilmiştir. 

D. Sonuç  

Rekabete duyarlı bilgi değişiminin, pazardaki belirsizliği azaltması ve rekabeti sınırlayıcı işbirliğini kolaylaştırması halinde, 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında rekabet ihlali teşkil etmesi mümkündür. Rekabet Kurulu, bilgi değişimi hususunda değerlendirme yaparken; rekabete duyarlı verilerin rakipler arasında doğrudan mı paylaşıldığına, müşteriler, bayiler, saha çalışmaları, teşebbüslerin internet siteleri aracılığıyla mı paylaşıldığına, edinilen bilgilerin hangi amaçla kullanıldığına, derneklerce kamuya açık şekilde yayınlanan verilerin geleceğe yönelik mi geçmişe ilişkin mi olduğuna, bu verilere tüm rakiplerin ve müşterilerin eşit şekilde erişip erişemediğine, pazarın yapısına, sektördeki oyuncu sayısına, maliyeti etkileyen unsurlara ve sürekli değişen maliyetlere göre fiyat planlaması yapılması zorunluğunun bulunup bulunmadığına, ürün farklılaştırmasına, hizmet çeşitliliğine, rakiplerin fiyatlama davranışlarının tam olarak anlamlandırılabilir olup olmadığına bakmakta, bu çerçevede değerlendirme yaparak sonuca varmaktadır. 

--------------------------------------------

[1] Rekabet Terimleri Sözlüğü, Gözden Geçirilmiş Altıncı Baskı, 2019.