Makaleler

Daha fazla bilgi için,
lütfen bizimle iletişime geçin


Kurucu Ortak Avukat

Evlenme Yolu ile Türk Vatandaşlığının Kazanılması


*Av. Yakup ERİKEL, Stj. Av. Taha ATAŞ

Türk vatandaşlığı, doğumla veya sonradan kazanılır. Doğumla kazanılan Türk vatandaşlığı, soy bağı veya doğum yeri esasına göre kendiliğinden kazanılır. Makalemizin konusu olan vatandaşlığın kazanılması hali sonradan kazanmadır. Vatandaşlığın sonradan kazanılması yetkili makam kararı, evlat edinilme ya da seçme hakkının kullanılması ile gerçekleşir. Evlenme yolu ile vatandaşlığın kazanılması da yetkili makam kararıyla vatandaşlığın kazanıldığı hallerden biridir. 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 16. maddesinde düzenlenmiştir.

Bir yabancının, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bir kişi ile evlenmesi tek başına ve doğrudan vatandaşlığın kazanılması için yeterli değildir. Başvuru yapacak kişinin ayrıca bazı şartları da sağlanması gerekir. Bu şartlar maddeler halinde incelenecek olursa:

1. Süre;  

Evlilik yolu ile vatandaşlık kazanma başvurusu yapılmasının ön şartı Türk vatandaşı bir kişi ile 3 yıldır evli olmak ve başvuru sırasında da halen bu evliliğin devam etmesi gerekmektedir. Kanunda evlenilecek kişinin doğuştan ya da sonradan Türk vatandaşı olması ile ilgili bir sınırlama bulunmamaktadır. Bu sebeple sonradan Türk vatandaşı olan biri ile evlenen yabancı kişi 3 yıl evli olma şartını sağlamak koşulu ile başvuru yapabilecektir. Ancak bu halde sonradan vatandaş olan eşin 3 yıllık sürenin başında vatandaş statülüsünde olması gerekir. Örnek üzerinden açıklamak gerekirse 2022 yılını başvuru olarak esas alacak olur isek 2020 yılında Türk vatandaşlığını kazanmış olan Muhammed’in 2019 yılında evlendiği yabancı eşinin vatandaşlık kazanabilmesi için gereken 3 yıllık süre 2019 yılından değil 2020 yılından başlayacaktır.

Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik’in 25. maddesine göre evlilik boşanma veya müracaattan önce ölüm sebebiyle sona ererse başvuru reddedilir. 

Vatandaşlık kazanmak için başvuru yapan yabancının, Türk vatandaşı olan eşi başvuru yapıldıktan sonra ölmesi ve bu sebeple evliliğin sona ermesi hali, kanunun açık düzenlemesi uyarınca başvurunun değerlendirilmesine engel değildir. Bu durumda başvuru sırasında evliliğin devam etmesi şartı aranmaz ve idare sırf bu sebeple kişinin başvurusunu reddedemez. 

2. Aile Birliği İçerisinde Yaşamak;

5901 Sayılı Kanun maddesinin ilk fıkrasında başvuruda bulunan kişinin resmiyette evli bulunduğu kişi ile aile birliği içinde yaşaması şartı aranmıştır. Bu düzenleme ile sadece vatandaşlık kazanmak için yapılan formalite evliliklerin önüne geçilmek istenmiştir. Aile birliği içinde yaşama şartının gerçekleşip gerçekleşmediği   görevlendirilecek komisyon tarafından incelenir. İnceleme yapılırken eşlerin aynı evde ikamet edip etmediği, birbirileri ile ilişkileri, aralarındaki yaş farkı, çocuk sahibi olup olmadıkları ölçüt olarak kullanılan bazı hususlardır.  

3. Evlilik Birliği ile Bağdaşmayacak Bir Faaliyette Bulunmama;

4. Milli Güvenlik ve Kamu Düzeni Bakımından Engel teşkil Edecek Bir Halin Bulunmaması;

Evlenme yolu ile vatandaşlığın kazanılmasında sağlanması gereken diğer bir şart başvurucunun millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir halinin bulunmamasıdır. Burada dikkat edilmesi gereken husus milli güvenlik bakımından engel teşkil edecek durumun başvurucunun şahsında bulunmamasıdır. Hali hazırda Türk vatandaşı olan eşin veya başkaca bir akrabanın herhangi bir suçtan soruşturma / kovuşturma geçiriyor olması ya da örneğin bir suç örgütüne üye olma suçu iddiası veya bu suçtan mahkûm olması kural olarak yabancı eşin vatandaşlık kazanması için engel teşkil eden bir durum değildir. 

Vatandaşlık başvurusu yapan kişinin başvurusunun, milli güvenlik açısından sakıncalı halin bulunması sebebiyle reddedilmesi halinde, idarenin ret kararında bu sakıncanın ne olduğu açıklanmak zorunluluğu olmasa da işleme karşı yargı yoluna başvurulduğunda sakıncalı halin idarece ortaya konulması gerekir. Aksi durum takdir yetkisinin kötüye kullanılması ve keyfilik durumunu ortaya çıkarır. İdare hukuk kuralları ile bağlıdır. 

Yabancının vatandaşlık başvurusunun reddedilmesine sebep olacak hallere örnek vermek gerekirse; Yabancı kişinin haysiyetsiz hayat sürmesi, fuhuş yapması veya yaptırması, terör örgütü veya Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenliği açısından tehdit olabilecek radikal örgütlerle iltisaklı olmak bu hallerden sayılabilir. İlgili yönetmeliğin 25.maddesine göre başvurucunun herhangi bir suçtan dolayı yargılamasının devam etmesi veya hükümlü ya da tutuklu olması halinde de başvuru reddedilebilecektir.

Milli güvenlik sebebiyle reddedilen başvurular hakkında verilmiş yargı kararları:

“… Dava dosyasındaki belge ve bilgilerin incelenmesinden; ….vatandaşı olan davacının evlenme yoluyla Türk vatandaşlığına geçme istemiyle ….Valiliği'ne yaptığı başvuru neticesinde İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen mülakat formunda, davacının 28.04.2016 tarihinden beri Türk vatandaşı ile evli ve müşterek  çocuklarının bulunmadığı belirtilmiş ise de, dava dilekçesine göre davacının 1 müşterek çocukları bulunduğunu iddia ettiği, Emniyet Genel Müdürlüğü ve MİT Müsteşarlığı tarafından yapılan arşiv araştırması neticesinde, "davacının Türk vatandaşı eşi ….. hakkında; 2012-2016 yılları arasında FETÖ/PDY'nin …… Polis Okulu yapılanmasına yönelik olarak Emniyet Müdürlüğü'nce 06/02/2019 tarihinde Ankara merkezli 30 ilde yapılan operasyonda gözaltına alınan ve etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan şahıslar arasında yer aldığı, Silahlı Terör Örgütü Kurma, Yönetme veya Üye Olma suçundan   Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nın 2018/…. Sayılı FETÖ/ PDY soruşturması kapsamında işlem yapıldığı ve yurtdışına çıkış yasağı konulduğu (A kodlu tahdit), aynı suçtan Ankara 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nin … esas sayısına kayden yargılanmakta olduğu..."  şeklinde bilgi üzerine, bu hususların vatandaşlık talebinde dikkate alınarak davacının evlenme yoluyla Tük vatandaşlığına alınma istemiyle yaptığı başvurunun reddedilmesi sonrasında davacı tarafından yapılan itirazın reddine yönelik işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı  anlaşılmaktadır. 

Bu durumda; davacı hakkında FETÖ/ PDY veya başka bir    konu ile ilgili herhangi bir soruşturma veya kovuşturmanın bulunmadığı, davacı ve eşi hakkında evlilik birliğinin ciddi olup olmadığına dair yapılan tahkikatlerin olumlu olduğu, evlilik birliğini sarsacak faaliyetlerinin bulunmadığı göz önüne alındığında, davacının evlenme yoluyla Türk vatandaşlığına alınma talebinin takdir yetkisi nedeniyle reddine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Bölge İdare Mahkemesi ilgili dairesi kararında; 

“... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının milli güvenlik bakımından engel teşkil edecek hali bulunduğu ileri sürülerek başvurusu reddedilmiş ise de; dosyada mevcut Emniyet Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısında menfi görüş bildirilmesinin sebebinin açıklanmadığı ve dayanağının belirtilmediği gibi arşiv araştırması sonucuna ilişkin MİT Müsteşarlığının … tarih ve … sayılı yazısında da olumlu veya olumsuz yönde bir görüşe de yer verilmediği, öte yandan Mahkemenin ara kararına davalı idarece verilen cevapta, ilgili kurumların uygulamada görüş bildirdiği kişi hakkında bilgi paylaşımı yapmadığı anlaşıldığından, davalı idarece, Yönetmelikte öngörülen soruşturma ve arşiv araştırması sonucuna ilişkin olduğu belirtilmesine rağmen bu hususta herhangi bir görüş içermeyen MİT Müsteşarlığı yazısına ve dayanağı ortaya konulmayan Emniyet Genel Müdürlüğünün menfi görüş yazısına istinaden, davacının milli güvenlik bakımından engel teşkil edecek hali bulunduğundan bahisle başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde, eksik incelemeye dayalı olarak tesis edilmesi nedeniyle hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle;

1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,

2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA …”

VATANDAŞLIK BAŞVURUSUNUN YAPILACAĞI MAKAM VE BAŞVURU YAPACAK KİŞİLER

Türk vatandaşlığının kazanılması, kaybı, ispatı ve vatandaşlığa ilişkin başvurular yurt içinde yerleşim yerinin bulunduğu il valilik makamına, yurt dışında ise dış temsilciliklere yapılır. Başvurunun ilgili kişi tarafından bizzat yapılabileceği gibi, bu hakkın kullanılmasına ilişkin özel vekâletnamesi olan vekil tarafından da yapılabilir. Posta yoluyla başvuru yapılması mümkün değildir. Ergin olmayan veya ayırt etme gücünden yoksun bulunan kişilerin vatandaşlıkla ilgili başvuruları veli ya da vasileri tarafından yapılır.

EVLENME YOLUYLA KAZANILMASINDA BAŞVURU İÇİN GEREKLİ BELGELER

5627 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik’in 26.maddesinde başvuru için gerekli belgeler sayılmıştır.

Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunan yabancı adına müracaat makamlarınca aşağıda belirtilen belgelerden oluşan dosya düzenlenir: 

a) İsteği belirten form dilekçe,

b) Türk vatandaşı eşe ait müracaat makamlarınca sistemden alınan nüfus kayıt örneği,

c) Kişinin hangi devlet vatandaşı olduğunu gösteren pasaport veya benzeri belge, vatansız ise temininin mümkün olması halinde buna ilişkin belge, 

ç) Kişinin kimlik bilgilerini gösteren doğum belgesi veya nüfus kayıt örneği gibi belge,

d) Yerleşim yeri Türkiye’de bulunuyor ise en son tarihli ikamet tezkeresi, 

e) Herhangi bir suç nedeniyle hakkında kesinleşmiş mahkeme kararı bulunuyor ise onaylı bir örneği,

 f) Kişinin doğum tarihinin ay ve günü bulunmuyorsa, doğum tarihinin tamamlanması için ülkesinin yetkili makamlarından alınmış belge, belgenin temin edilememesi halinde ise 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 39 uncu maddesi gereğince işlem yapılmasını kabul ettiğine dair imzalı beyanı,

 g) Hizmet bedelinin Maliye veznesine yatırıldığını gösteren makbuz.

VATANDAŞLIK BAŞVURUSUNUN YURT İÇİNDE YAPILMASI HALİNDE UYGULANACAK USUL

Evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen ve başvuruda aranan şartları taşıdığı anlaşılan yabancı adına Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik’in 26 ncı maddede belirtilen belgelerden oluşan dosya düzenlenir ve yabancı hakkında il emniyet müdürlüğünden soruşturma yapılması istenir.

İl emniyet müdürlüğünce evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancının; Aile birliği içinde yaşayıp yaşamadığı, evlilik birliği ile bağdaşmayacak şekilde fuhuş yapmak ve fuhuşa aracılık etmek gibi davranışlarının olup olmadığı, Türk vatandaşlığını kazanmasında millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir halinin bulunup bulunmadığı, hususları araştırılır ve oluşan olumlu veya olumsuz kanaat soruşturma formuna açık bir şekilde yazılır. Soruşturma formuna soruşturmaya ilişkin tutanaklar da eklenir.   Soruşturması tamamlanan yabancının dosyası il müdürlüğüne iade edilir. Dosya gerekli inceleme ve araştırma yapılmak üzere il müdürlüğünce komisyona gönderilir.

Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancı ve eşi, komisyon tarafından ayrı ayrı ve birlikte mülakata tabi tutulmak suretiyle evliliğin gerçek bir evlilik ya da Türk vatandaşlığını kazanmak amacıyla yapılmış bir evlilik olup olmadığı araştırılır.  Mülakat sonucunda oluşan kanaat evlenme yoluyla Türk vatandaşlığının kazanılmasına ilişkin mülakat formuna yazılır. İl müdürlüğünce dosya karar alınmak üzere İçişleri Bakanlığına gönderilir.

VATANDAŞLIK BAŞVURUSUNUN YURT DIŞINDA YAPILMASI HALİNDE UYGULANACAK USUL

Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen ve başvuru için gerekli şartları taşıyan yabancı adına 5627 sayılı Kanun’un 26. maddede belirtilen belgelerden oluşan kişisel bir dosya düzenlenir. Konsolosluk işlemlerinden sorumlu muavin konsolos veya daha üst yetkili tarafından yabancı kişi ve eşi ayrı ayrı ve birlikte, evliliğin gerçek bir evlilik ya da Türk vatandaşlığını kazanmak amacıyla yapılmış bir evlilik olup olmadığının tespiti için mülakata tabi tutulur. Mülakat sonucunda oluşan olumlu veya olumsuz kanaat evlenme yoluyla Türk vatandaşlığının kazanılmasına ilişkin mülakat formuna açık bir şekilde yazılır. Yabancının bulunduğu devletin kanunları izin verdiği takdirde sabıka kaydı istenir ve yabancının Türk vatandaşı eşi ile evlilik kaydının resmi makamlarda bulunup bulunmadığı araştırılarak elde edilen bilgi ve belgeler dosyaya eklenir ve karar alınmak üzere İçişleri Bakanlığına gönderilir.

TÜM ŞARTLARIN SAĞLANMASI HALİNDE İDARENİN TAKDİR YETKİSİ

Türk vatandaşlığı Kanunu’nun 10.maddesine göre; başvurucu kanunda ve yönetmelikte yazılı tüm şartları taşıyor olsa dahi bu durum başvurucuya vatandaşlığın kazanılması için mutlak bir hak sağlamaz. Yani idare takdir yetkisine dayalı olarak tüm şartları sağlayan başvuruyu reddedebilir ancak bu durum idarenin genel ilkelerinden bağımsız değerlendirilemez. Takdir yetkisi ile başvurunun reddedilmesi durumunda da idarenin somut bir gerekçesi olmalı kamu yararı amacı ile hareket etmelidir.

BAŞVURUNUN REDDEDİLMESİ HALİ

Evlenme yolu ile vatandaşlık kazanmak için yapılan başvurunun reddedilmesi halinde ilgilisi tarafından ret kararının hukuka aykırı olduğu düşünülüyor ise kararının başvurucuya tebliğinden itibaren 60 gün içerisinde görevli İdare Mahkemesi’nde idari işlemin iptali davası açılır.