Makaleler

Daha fazla bilgi için,
lütfen bizimle iletişime geçin


LL.M., Ortak Avukat

Borçların Yeniden Yapılandırılması: Yeni Düzenlemeler Işığında Konkordato

Av. Sibel ÖZTÜRK, LL.M., Stj. Av. Abdullah Müfid BİLGİÇ

Giriş

İcra İflas Kanunu’nun İflas Erteleme ile ilgili hükümleri 15 Mart 2018 tarihinde yürürlükten kaldırılmıştır. İflasın ertelenmesiyle ilgili hükümlerin yürürlükten kaldırılması, konkordatonun uygulanma alanını genişletici bir etki yapmış ve bu tarihten itibaren konkordatonun uygulamadaki önemi artmıştır.

İflasın ertelenmesinin yürürlükten kaldırılmasında; yargılama sürecinin uzunluğu, erteleme sürecine dahil olan şirketlerin denetlenmesinde mahkemelerin kısıtlanması ve alacaklıların süreç hakkında söz sahibi olamaması gibi sebepler etkili olmuştur. Konkordato ise bu sakıncaları gidermesi bakımından çok daha olumlu bir yoldur. Zira bu yolda yargılamanın ne kadar süreceği belli olmakta, mahkemelerin denetim yetkisi daha genişlemekte ve alacaklıların süreç boyunca daha aktif bir işlev görmesi sağlanmaktadır[1].

Konkordatonun Tanımı ve Türleri

Konkordato İtalyanca kökenli bir terim olup anlaşmalı iflas anlamına gelmektedir. İcra İflas Kanunu anlamında ise, vadesi gelmiş borçlarını ödeyemeyen veya ödeyememe tehlikesi bulunan borçluların, kanunda öngörülen şartlarla mahkemenin denetimi ve gözetimi altında, alacaklıları ile anlaşmak suretiyle borçlarının tasfiye edilmesi ve alacaklıların tatmin edilmesi olarak tanımlanabilir[2].

Bu tasfiye yapılış biçimi bakımından üç şekilde olabilmektedir. İlk yol olarak, alacaklılar alacaklarının bir kısmından feragat edebilmekte ve borçlunun elini rahatlatabilmektedir. Bu yola tenzilat konkordatosu veya yüzde konkordatosu da denilmektedir.

İkinci yol olarak vade konkordatosu yapılabilmektedir. Bu yolda, alacaklıların ödeme zamanları için yeni bir tarih belirlenmekte, borçların belli bir süre ertelenmesi söz konusu olmaktadır.

Son olarak üçüncü bir yol olarak karma konkordatodan söz edilebilir. Esasen bu yol yukarıda bahsedilen iki yolun iç içe geçmiş halidir. Burada hem alacaklılar alacağın belli bir kısmından feragat ederek borçlunun elini rahatlatmakta hem de borcun ödenmesi bakımından yeni bir tarih belirlenmektedir.

Konkordato, yapılış zamanı bakımından iflas içi konkordato ve iflas dışı konkordato şeklinde ikiye ayrılmaktadır. 

  • İflasa tabi borçlunun iflas süreci içinde konkordato teklif etmesi halinde iflas içi konkordatodan;
  • İflasa tabi olup olmaması önem arz etmeksizin, borçlunun iflas süreci dışında konkordato teklif etmesi halinde ise iflas dışı konkordatodan bahsedilir.

İflas yolu ile takip ancak Ticaret Kanunu gereğince tacir sayılan veya tacirler hakkındaki hükümlere tabi bulunanlar ile özel kanunlarına göre tacir olmadıkları halde iflasa tabi bulundukları bildirilen gerçek veya tüzel kişiler hakkında yapılır. Şu kadar ki, bu kişiler hakkında haciz yolu ile de takipte bulunulabilir (İİK m. 43).

Bu açıklamalar ışığında, iflasa tabi olmayan kişiler için konkordato her halükarda iflas dışıdır. İflas içi konkordato ise muhakkak iflasa tabi bir borçlunun varlığını gerekli kılmaktadır.

Konkordato yapılış amacına göre de adi konkordato ve malvarlığının terki suretiyle konkordato şeklinde bir ayrıma tabidir. Adi konkordatoda amaç borçların tasfiyesiyken, malvarlığının terki suretiyle konkordatoda amaç borçlunun malvarlığının tasfiye edilmesidir. Malvarlığının terki ile konkordatoda alacaklılara, borçlunun malvarlığı üzerinde tasarruf etme ve hatta bu malları devretme yetkisi verilmektedir[3].

Konkordato Talep Edebilecek Kişiler

Konkordatoyu talep edebilecek kişilerin alacaklı ya da borçlu sıfatını haiz olması gerekmektedir. Bunun yanında bu kişiler kendileri için belirlenen şartları da yerine getirmelidir. 

Vadesi gelmiş borçlarını ödeyemeyenler veya borçlarının vadesi geldiğinde ödeyememe tehlikesi bulunanlar konkordato talep ederek iflastan kurtulmak isteyebilir. Alacaklıların konkordato talep edebilmesi için ise borçlunun iflasa tabi kişilerden olması gerekmektedir. Yani iflasa tabi olmayan borçlu için alacaklı tarafından konkordato talep edilemez. Örneğin işvereninden ücret, kıdem tazminatı ve sair işçilik alacakları olan işçiler, işveren hakkında konkordato sürecinin başlamasını mahkemeden talep edebilirler[4].

Konkordato Talebi İçin Gerekli Belgeler

Konkordato talebinin kabul edilmesi için mahkemeye ibrazı gereken belgeler İcra İflas Kanunu’nun 286. Maddesinde belirtilmiştir.

Konkordato ön projesi: Borçların ne zaman, nasıl ve ne şekilde ödeneceğini, gerekli kaynakların nasıl sağlanacağını gösteren projedir.

Borçlunun mali durumunu gösteren belgeler: Bilanço, gelir-gider tablosu, alacak ve borçların belirtildiği belgeler ve malvarlıklarını gösterecek her türlü belgeyi ifade eder.

Alacak listesi: Alacaklıların kim olduğunu, alacakların ne kadar olduğunu ve alacaklıların hangi imtiyazlara sahip olduğunu gösteren listedir.

Proje ile malvarlığı karşılaştırma tablosu: Mahkemeye sunulacak olan konkordato ön projesine göre alacaklıların ne kadar elde edebilecekleri ile iflas durumunda ne kadar elde edebileceklerinin önizlemesi yapılan karşılaştırmalı tablodur.

Finansal analiz raporları: Bağımsız denetim kuruluşunca hazırlanan bu raporda konkordato ön projesinin gerçekleşmesinin mümkün olduğuna yönelik onay verilmektedir[5]

Konkordatonun İlanı

Konkordatonun mahkeme tarafından onaylanmasının akabinde mahkeme tarafından ilan yapılır. Konkordato ilanı, borçlunun varlıklarını ve borçlarını açıklayan bir belgedir ve borçlu tarafından mahkemeye sunulur. İlanda, borçlunun varlıklarının ve borçlarının ayrıntılı bir şekilde belirtilmesi gerekmektedir. 

Bu ilan, borçlunun tüm alacaklılarına gönderilir ve ilan edildiği tarihten itibaren 15 gün içinde alacaklılara itirazlarını yapmaları için süre verilir. Alacaklıların söz konusu ilana karşı yapacakları itirazlar mahkemece değerlendirilir ve bu hususta bir karar verilir.

Konkordato Süreci, Geçici Mühlet ve Kesin Mühlet

Konkordato sürecinin bir taleple başladığı ve bu talepte yer alması gereken belgelere yukarıda değinildi. Bu belgelerin eksiksiz olarak verilmesi sonrasında 3 aylık bir geçici mühlet dönemi başlar. Zorunlu hallerde bu süre 2 ay daha uzatılabilir. Geçici mühlet süreci içinde geçici konkordato komiseri de atanır ve bu kişi borçların ödenmesi bakımından gerekli muhafaza tedbirlerini almaya yetkilidir.

Geçici mühlet bir fragman niteliğindedir. Bu süre zarfında yaşanan gelişmeler gözlenir ve konkordato sürecinin başarıya ulaşacağı yönünde kanaate varılırsa geçici mühlet kesin mühlete döner. Kesin mühletin süresi ise 1 yıl olup zorunlu hallerde bu süreye 6 ay daha eklenebilir. Kesin mühlet kararı ile konkordato komiseri de atanır. 

Bunun ardından alacaklılarla bir toplantı ayarlanır ve konkordato projesi görüşülür. Konkordato komiserinin hazırladığı rapor mahkemeye sunulur. Mahkemece bir duruşma günü belirlenir ve ilgililerin itirazı için 3 günlük bir süre verilir. Konkordato projesinin onaylanması veya reddedilmesi kararına karşı da kanun yolları açıktır[6].

Tasdik edilen konkordato projesi aşağıdaki alacak grupları bakımından bağlayıcı değildir:

  • Rehinli alacaklar,
  • İİK m. 206’daki birinci sırada imtiyazlı alacaklar,
  • Konkordato süreci içerisinde komiserin izni ile doğan alacaklar,
  • 6183 sayılı Kanun kapsamında kalan amme alacakları.

Konkordatoda Alacaklılar Kurulu ve Alacaklılar Toplantısı

Mahkeme, kesin mühlet kararı verirken gerekli görürse alacaklılar kurulu oluşturulmasına da karar verebilir. Alacaklılar kurulu, en fazla 7 alacaklı üyeden oluşur ve kararlarını oy çokluğu ile alır. Bu kurulun oluşturulmasının temel amacı alacaklıların mağdur olmasını önlemektir. 

Alacaklılar kurulu komisere tavsiye ve telkinlerde bulunabilir, görevden alınması için mahkemeye başvurabilir.

Kesin mühletin sona ermesiyle birlikte alacaklıların bildirimde bulunması gerektiğine değinmiştik. Alacaklarını bildirmeyen alacaklılar konkordato projesini görüşmelerine katılamaz[7]. Bununla birlikte maddi hukuk alanında alacaklı sıfatının kaybolduğu gibi bir sonuç da çıkarılmamalıdır. Alacağını bildirme konusunda ihmali olan kişi, asliye ticaret mahkemesine açacağı bir dava ile alacaklı olduğunu kanıtlarsa, konkordato görüşmelerine katılamasa da konkordatonun tasdikine itiraz edebilir ve konkordatonun feshini isteyebilir. Konkordatonun tasdiki için imtiyazlı alacakların tam olarak ödenmiş olması aranmaktadır[8].

Konkordato komiseri, alacaklar hakkında rapor hazırlar ve alacaklılar toplantısı komiserin başkanlığında gerçekleştirilir. Borçlu da açıklamalarda bulunabilmek için toplantıda bulunmalıdır. Konkordato projesinin kabul edilmesi için kaydedilmiş olan alacaklıların ¼’ünden ve alacaklarının ⅔’ünden ya da kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısından fazla alacaklının onayı gerekir. Konkordato projesinden etkilenmeyecek alacaklılar, alacaklılar toplantısında oy kullanamaz. Ayrıca alacağını konkordato sürecinde bildirmeyen kişilerin oy kullanamayacağına da değinmiştik.

Konkordato Komiserinin Görevleri

  • Konkordato projesinin tamamlanmasına katkıda bulunmak.
  • Borçlunun faaliyetlerine nezaret etmek veya bizzat yönetmek.
  • Mahkemeye ara raporlar sunmak olarak belirtilebilir.
  • Alacaklılar kurulunu düzenli olarak bilgilendirmek.
  • Talep eden alacaklılara borçlunun durumu ve konkordatonun hakkında bilgi vermek.

Alacaklılar Kurulunun Hakları

  • Komiserin faaliyetlerine nezaret etmek.
  • Komisere tavsiyelerde bulunmak.
  • Faaliyetlerini yeterli bulmadığı komiserin değiştirilmesini, mahkemeden istemek.
  • Kanunun öngördüğü hâllerde mahkemeye görüş bildirmek.

Konkordato Kararına Karşı Kanun Yolları

İcra ve İflas Kanunu’nun 287. Maddesi gereğince, geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz.

Aynı Kanunun 293. Maddesine göre, kesin mühlet talebinin kabulü ile mühletin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz.

Borçlunun konkordato talebinin reddine karar verilirse, borçlu veya varsa konkordato talep eden alacaklı bu kararın tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesinin kararı kesindir. Bölge adliye mahkemesi tarafından ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak mühlet kararı verildiği hallerde dosya, komiserin görevlendirilmesi de dahil olmak üzere müteakip işlemlerin yürütülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilir.

Mahkemenin veya bölge adliye mahkemesinin konkordato talebinin reddiyle birlikte borçlunun iflasına da karar verdiği hallerde, iflas kararına ilişkin kanun yollarına başvurma hükmü uygulanabilecektir.

Ayrıca, İcra İflas Kanunu madde 308/a maddesi gereğince, konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir[9].

Konkordato Kapsamında Harç ve Vergi İstisnaları (İcra İflas Kanunu m. 308/g)

Tasdik edilen konkordato projesi ile; yapılacak işlemlerin Harçlar Kanununa tabi  harçlardan; yine  düzenlenecek kağıtlar damga vergisinden, alacaklılar tarafından  tahsil edilecek tutarlar, Gider Vergileri Kanunu gereği  banka ve sigorta muameleleri vergisinden, borçluya kullandırılacak olan kredilerin Kaynak Kullanımı Destekleme Fonundan, istisna edileceği hükme bağlanmıştır.

Bu  hükümler sadece konkordato projesinde belirtilen işlemler bakımından borçlu ile projedeki alacaklılara özgü olarak uygulanır. Konkordato projesine göre borçları yeni bir ödeme planına bağlanan borçlulara ait olan teşvik belgelerinin süreleri ile ihracat taahhüt süreleri, geçici mühlet kararının verildiği tarihten konkordatonun bağlayıcı hale geldiği tarihe kadar işlemez[10].

Alacaklılara ödeme anında alınan harçlar düşürülmüştür. Konkordatoda alacaklılara verilmesi kararlaştırılan alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden binde 2.27 ve yapılandırma sonunda rehinli alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden binde 1.13 oranında harç alınacaktır.

Sonuç

İflasın ertelenmesi hükümlerinin kaldırılmasıyla uygulama alanı genişleyen konkordato esasen hem alacaklı hem de borçlu yönünden faydalıdır. Zira iflas durumunda borçlunun iktisadi hayatının devamı zorlaşacak ve alacaklıların tam anlamıyla tatmin edilmesi mümkün olmayabilecektir. Oysa konkordato sürecinde taraflar karşılıklı olarak birbirleriyle müzakere etmekte ve birbirlerini anlamakta, ayrıca borçlunun iktisadi hayatının devamı sağlanmakta ve alacaklıların alacağına kavuşması kolaylaşmaktadır. Burada borçlunun iktisadi varlığını devam ettirmesi ile alacaklıların haklarının korunması arasında, mahkemece bir denge oluşturacaktır.

Konkordatoda, eskiden iflas ertelemede olduğu gibi borca batık olma durumu yoktur. Bu itibarla borçlarını vadesinde ödeyememe ihtimali bulunan şirket ve şahısların, önceden yani borç ödeyemez duruma gelmeden, konkordato talep etmek üzere uzman avukatlara müracaat etmeleri kendileri açısından en sağlıklı yol olacaktır.

--------------------------------------------

[1] Kemalettin Yüksel, İflasın Ertelenmesi Kararının Sonuçları

[2] Orhan Eroğlu, Uygulamada Konkordato

[3] Ayşe Duygu Özalp, Suphi Aslanoğlu ve Ali Rıza Özalp, Bir Yeniden Yapılandırma Kurumu Olarak Konkordato Başvurusu, Geçici Mühlet Ve Gerekçeleri, 2017.

[4] Muhip Şeyda Işıktaç, Konkordato, İstanbul Barosu Dergisi, 2018.

[5] Rukiye Duran, Konkordato Mühleti Ve Alacaklılar Bakımından Sonuçları, 2019.

[6] Süleyman Serhan Çınar, Geçici Konkordato Mühleti ve Sonuçları, 2019.

[7] Yargıtay HGK, 18.04.2001 T., 19-363/388.

[8] Yargıtay 6. HD, 2022/559 E.,  2022/4551 K.

[9] Talih Uyar, Yeni Konkordato Hukukumuzun Temel İlkeleri, 2019.

[10] Mustafa Yavuz, Konkordato Hukukunda Alacaklıların İtiraz ve Dava Hakları, 2019.