Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/15773 E., 2023/718 K. Sayılı kararıyla, yerel mahkemece, karşılıklı edimlerin bir miktar para olduğu gözetilmeksizin sadece aynı hukuki nedene bağlı alacakların takas def'ine konu edilebileceği yanılgısı ile yapılan yargılamada davalının takas def'inin değerlendirilmemesinin doğru görülmediği yönünde kanun yararına bozma kararı vermis olup, bu karar Resmî Gazetede 14.03.2023 tarihinde yayımlanmıştır.
Uyuşmazlık Konusu: Uyuşmazlık, ortak gider sebebiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, davalının site yönetiminin kusuruna dayalı tazminat alacağının takas define konu edilip edilemeyeceği hususuna ilişkindir.
Yargıtay Kararı
6089 sayılı Kanun'un 139 uncu maddesi uyarınca iki kişi karşılıklı olarak bir miktar parayı veya konuları itibari ile aynı türden malı birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise iki tarafın her biri borcunu alacağı ile takas edebilir. Sonuçta her iki borç da az olanı oranında sona erer. Takas edilecek alacaklar aynı nitelikte, aynı türden olmalıdır. Borçlar doğdukları anda aynı türden olabileceği gibi, sonradan da aynı türden olabilirler. Ancak takas hakkının kullanıldığı anda, mutlaka aynı türden olmaları zorunludur. Takas için gerekli olan bir diğer şart da alacağın muaccel olmasıdır. Alacaklı tarafından zaman itibarıyla ifası istenebilir bir borç olması gerekir. Takas edilecek alacağın muaccel olması, buna karşılık asıl alacağın (karşı taraf asıl alacağının) sadece ifa edilebilir bulunması yeterlidir. Takas hakkını ileri sürenin alacağı, dava edilebilir bir alacak olmalıdır. Takası ileri süren tarafın alacağının tartışmalı olması, takas ileri sürülmesine engel değildir.
Bu açıklamalar ışığında kanun yararına temyize konu olan esas konunun takas def'in de alacakların aynı nitelikte olması hususundan ne anlaşılması gerektiğidir. 6089 sayılı Kanunu'n 139 uncu maddesi birinci fıkrasında yer alan “...miktar para veya özdeş diğer edimleri...” ifadesi takasın diğer şartı olan karşılıklı alacakların aynı cinsten olma şartını ortaya koymaktadır. Edimlerin konularının aynı cinsten olmasından, “borçlanılan edimlerin ifada birbirlerinin yerine geçebilecek nitelikte olması” anlaşılmalıdır.
Mahkemece, karşılıklı edimlerin bir miktar para olduğu gözetilmeksizin sadece aynı hukuki nedene bağlı alacakların takas def'ine konu edilebileceği yanılgısı ile yapılan yargılamada davalının takas def'inin değerlendirilmemesi bu nedenle doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle; Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun’un 363’üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesine, 24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.