Rekabet Kurulu, “Hicri Ercili Deniz Nakliyat Kimyevi Maddeler San. ve Tic.Ltd. Şti. ve Ak-Kim Kimya Sanayi ve Ticaret AŞ’nin Rekabet Kurulu tarafından 19.11.2020 tarih ve 20-50/693-304 sayılı karar ile uygulanan para cezasını, su arıtma proseslerinde kullanılan kimyasal ürün fiyatlarında ciddi oranda artış yaparak alım yapan idarelere yansıttığı iddiası”na ilişkin yürüttüğü önaraştırma neticesinde 24.03.2022 tarihli ve 22-14/234-102 sayılı kararı ile şikayetin reddi ile soruşturma açılmamasına karar vermiştir.
Önaraştırma sürecinde ilgili teşebbüslerde yerinde incelemeler yapılmış ve dosya kapsamında değerlendirilmek üzere Hicri Ercili ve Ak-Kim’den, Ankara Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) ile İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ)’nden ve Hicri Ercili’nin rakiplerinden bilgi ve belge taleplerinde bulunulmuştur. İlgililerden gelen cevabi yazılar dosyaya kazandırılmıştır. Rekabet Kurulu söz konusu kararında, ilgili ürün pazarını alüminyum sülfat pazarı olarak belirlemiş ve ilgili coğrafi pazarı Türkiye olarak tanımlamıştır.
Somut dosya kapsamında yer alan iddiaların temelini; “2021 yılında gerçekleştirilen alüminyum sülfat ihalelerinde Hicri Ercili’nin yüksek fiyat uyguladığı, Rekabet Kurulu’nun 19.11.2020 tarih ve 20-50/693-304 sayılı kararı ile ASKİ’nin alüminyum sülfat alım ihalesinde danışıklı hareket etmek suretiyle 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle Hicri Ercili ve Ak-Kim’e uygulanan para cezasının, adeta belediyelere ödettirildiği” hususu oluşturmaktadır.
Rekabet Kurulu kararında, söz konusu iddialara ilişkin olarak; yapılan yerinde incelemelerde, Hicri Ercili’nin alüminyum sülfat ihalelerinde rakipleriyle danışıklı hareket ettiğine dair bir belge veya bulguya ulaşılamadığı belirtilmiş, bununla birlikte Hicri Ercili’nin 2021 yılında alüminyum sülfat ihalelerinde uyguladığı fiyatların 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında aşırı fiyatlama olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği incelenmiştir.
Bu çerçevede, Rekabet Kurulu’nun söz konusu kararında; 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında yapılacak değerlendirmede öncelikle ilgili teşebbüsün hâkim durumda olup olmadığının incelenmesi gerektiğinden bahisle hâkim durum analizine yer verilmiştir.
Hâkim durum, 4054 sayılı Kanun’un 3. maddesinde; “belirli bir piyasadaki bir veya birden fazla teşebbüsün, rakipleri ve müşterilerinden bağımsız hareket ederek fiyat, arz, üretim ve dağıtım miktarı gibi ekonomik parametreleri belirleyebilme gücü” olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla hâkim durum değerlendirmesi kapsamında, incelenen teşebbüsün rekabetçi baskılardan ne ölçüde bağımsız davranabildiği araştırılmakta olup, Hâkim Durumdaki Teşebbüslerin Dışlayıcı Kötüye Kullanma Niteliğindeki Davranışlarının Değerlendirilmesine İlişkin Kılavuz’da da belirtildiği üzere; incelenen teşebbüsün ve rakiplerinin ilgili pazardaki konumu, pazara giriş ve pazarda büyüme engelleri, alıcıların pazarlık gücü unsurlarının göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Bu bağlamda kararda; incelenen teşebbüsün pazardaki konumu, ilgili teşebbüs ile pazarda faaliyet gösteren diğer teşebbüslerin pazar payı ışığında değerlendirilmiş ve Hicri Ercili’nin pazarda oldukça güçlü konumda olduğu, özellikle yüksek tonajlı alım yapan İSKİ, ASKİ gibi idareler bakımından Hicri Ercili’nin tek alternatif olduğu, son 5 yıllık döneme bakıldığında üretici olarak pazara giren herhangi bir teşebbüsün olmadığı, 2020 yılında piyasadaki en büyük 2. teşebbüsün piyasadan çıktığı, piyasadaki oyuncu sayısının azlığı ve belediye ihalelerinin büyük bir bölümüne Hicri Ercili’nin tek başına katıldığı dikkate alındığında Hicri Ercili’nin konumunu etkileyebilecek düzeyde piyasaya girişin muhtemel olmadığı, piyasada Hicri Ercili’nin pazar gücünü dengeleyecek düzeyde bir alıcı gücünden bahsedilemeyeceği, alüminyum sülfat alımlarının mevzuat gereği döviz cinsinden yapılamamasının, belediyeler için ithalatı bir alternatif olmaktan çıkardığı ve tüm bu tespitlerden hareketle Hicri Ercili’nin alüminyum sülfat pazarında hâkim durumda olduğu sonucuna varılmıştır.
Anılan kararda devamla, Rekabet Kurulu tarafından kötüye kullanmaya ilişkin değerlendirme yapılmıştır. Bu kapsamda, aşırı fiyat; “pazar gücünün uygulanması sonucunda sürekli olarak rekabetçi düzeyin önemli ölçüde üzerinde belirlenen fiyat” şeklinde tanımlanmıştır.
Somut olayda şikayetçi tarafça; Hicri Ercili’nin 2021 yılında belediyelerin alüminyum sülfat ihalelerine yüksek fiyat teklifi verdiği iddia edildiğinden, kararda, Hicri Ercili'nin 2021 yılında katıldığı belediyelerin alüminyum sülfat alım ihaleleri ve fiyat-maliyet verileri incelenmiştir. 2021 yılında açılan belediye ihalelerinin büyük kısmına Hicri Ercili’nin tek başına katıldığı tespit edilmiştir. Hicri Ercili tarafından kazanılan 23.12.2020 tarihli ihalede ton başına 1.650 TL teklif verildiği, 27.10.2021 tarihli ihalede ise 2.970 TL teklif verildiği, ton başına yaklaşık %80’lik bir fiyat artışının gerçekleştiği görülmüştür. Bununla birlikte kararda, 2021 yılında Hicri Ercili’nin alüminyum sülfat ürününde ton başına aylık ortalama maliyet ve fiyat verilerine yer verilmiş ve Ocak-Aralık 2021 döneminde alüminyum sülfat birim fiyatlarının maliyetlerle paralel ölçüde arttığının anlaşıldığı ifade edilmiştir.
Öte yandan kararda, alüminyum sülfatın temel hammaddesinin sülfürik asit olduğu, sülfürik asit maliyetlerinin, alüminyum sülfat maliyetinin yaklaşık %50’sini oluşturduğu belirtilmiş ve Hicri Ercili’nin sülfürik asit üretmediği, ürünü yurt içinden satın alarak veya ithal ederek yurt içindeki firmalara satış yaptığı, ayrıca alüminyum sülfat üretiminde girdi olarak kullandığı, Ocak ve Aralık 2021 tarihleri arasında ise sülfürik asit maliyetlerinin yükseldiği ifade edilmiştir.
Kararda belediye alüminyum sülfat ihalelerine giren teşebbüslerin, teklif verirken hangi unsurları dikkate aldığının, ihale ve ürün tedarik sürecinin ne şekilde gerçekleştiğinin önem taşıdığı vurgulanmış ve özellikle yüksek miktarda alım yapan belediyeler için sözleşme süreleri/ürün alım döneminin bir yılı geçebildiği belirtilmiştir. Buna göre, Belediyeler ihale sonucunda belirlenen sabit TL fiyatı üzerinden sözleşme dönemi içerinde belirli periyotlarla) ürün alımı yapmakta, ürün tesliminden sonra ödeme gerçekleştirilmektedir. Bu bağlamda, Kurul’a göre; “belediyeler tarafından düzenlenen ihalelerin, ihale dönemi olarak genellikle yıllık mahiyette uzun bir zaman dilimini kapsaması, ihale şartnameleri doğrultusunda belediyelerin sabit TL bedel üzerinden alım gerçekleştirmesi, belediyelerin tek taraflı olarak iş ve süre artışı yapabilmesi ve özellikle sözleşme döneminde hammadde ve enerji maliyetlerinde ithalata bağımlılık nedeniyle oluşabilecek muhtemel riskler dikkate alındığında, firmalar tarafından zarar etmemek adına ihalelerde, piyasada veya maliyetlerde oluşabilecek muhtemel risklere (gelecekteki potansiyel maliyet artışlarına ve piyasadaki muhtemel olumsuz parametrelere) ilişkin öngörüde bulunarak teklif vermek rasyonel bir yaklaşım olarak değerlendirilebilecektir.”
Bu tespit ve değerlendirmeler ışığında Rekabet Kurulu, somut dosya özelinde 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında bir kötüye kullanmadan bahsedilemeyeceği ve iddiaların reddedilmesi gerektiği kanaatiyle şikâyetin reddine ve soruşturma açılmamasına karar vermiştir.
Konuyla ilgili daha fazla bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Av. Sibel ÖZTÜRK, LL.M.
+90 312 911 22 11