Rekabet Kurulu’nun (Kurul) 23.11.2022 tarih ve 22-52/791-M sayılı kararı ile aralarında Borusan Lojistik Dağıtım Depolama Taşımacılık ve Ticaret AŞ’nin (BORUSAN) de bulunduğu 17 teşebbüs hakkında soruşturma açılmasına ve bu soruşturmanın Kurul’un 21.04.2022 tarih ve 22-18/301-M sayılı kararıyla başlatılan soruşturma ile birleştirilerek yürütülmesine karar verilmiştir.
BORUSAN, 06.12.2022 tarihli başvurusu ile anılan soruşturmanın taraflarından biri olan Testinium Teknoloji Yazılım AŞ (TESTINIUM) ile imzaladığı “Yazılım Kalite ve Test Hizmetleri Alım Sözleşmesi”nde yer alan ayartmama hükmünün açık ve ağır ihlal niteliğinde olmadığını değerlendirerek 4054 sayılı Kanun’un 43. maddesi kapsamında taahhüt başvurusunda bulunmuştur. Ancak Rekabet Kurulu, ilgili hükmün açık ve ağır ihlal sayılabilecek nitelikte olduğu gerekçesiyle 29.12.2022 tarihli ve 22-57/891-M sayılı kararıyla taahhüt başvuru talebini reddetmiş ve bu karar 29.12.2022 tarihli yazı ile BORUSAN’a bildirilmiştir.
BORUSAN tarafından Kurum kayıtlarına intikal ettirilen, kararın İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (İYUK) 11. maddesi kapsamında yeniden incelenmesi talepli başvuruda;
belirtilerek İYUK’un 11. maddesi uyarınca BORUSAN’ın taahhüt başvurusunun reddedilmesine yönelik olarak tesis edilmiş idari işlemin değiştirilerek yeniden tesis edilmesi talep edilmiştir.
BORUSAN tarafından yapılan başvuruya ilişkin Kurul kararında ise şu değerlendirmeler yapılmıştır:
Dosyaya konu anlaşmanın meşru bir iş ilişkine dayanan ve yan sınırlama olarak değerlendirilebilecek nitelikte olduğu, bu nedenle “açık ve ağır ihlal” niteliği taşımadığı ve etki analizine tabi tutulması gerektiği hususuna ilişkin olarak:
Rekabet Kurulu değerlendirmelerine göre; çalışan ayartmama anlaşmaları iş gücü pazarlarında rekabetin bozulmasına, emek girdisinin sağlayıcısı çalışanların ücretlerinin suni şekilde baskılanması ve hatta düşmesi ya da potansiyel artışlarının önüne geçilmesine, işverenlerin çalışma/istihdam koşullarında iyileştirme yapmasına gerek duymamasına yol açabilecektir. Bu anlaşmalar, iş gücü pazarlarında rekabeti, fiyat belirleme ya da pazar paylaşımı anlaşmaları gibi düzeltilemez şekilde ortadan kaldırmaktadır. Bu doğrultuda çalışan ayartmamaya ilişkin anlaşmaların niteliği ve etkileri göz önünde bulundurulduğunda, açık ve ağır ihlal olarak kabul edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Aksi yönde bir kabul, bu anlaşmaların pazarda doğurabileceği etkilerin doğru şekilde ortaya konulamamasına ve dahası bu rekabet ihlalinin tam olarak ortadan kaldırılamamasına da yol açabilecektir. Kurulun yerleşik hale gelmiş içtihadı uyarınca da çalışan ayartmama anlaşmaları kartel olarak nitelendirilmektedir.
Öte yandan devralma işlemi ya da hizmet anlaşmaları gibi çeşitli iş birlikleri, teşebbüslerin birbirlerinin çalışanları ile etkileşime geçmesine neden olabilmektedir. Bahse konu iş birlikleri ile amaçlanan hedeflere ulaşabilmek adına ise yapılan anlaşmalarda taraflara rekabet etmeme yükümlülüğü veya rekabet etmeme yükümlülüğü ile benzer ya da bu yükümlülüğü tamamlayıcı nitelikte çalışan ayartmama koşulları getirilebilmektedir. Dolayısıyla, söz konusu ticari ilişkinin dayanağı olan sözleşmelerin de incelenmesi gerekmektedir. Zira her ne kadar çalışan ayartmama anlaşmaları bakımından taraflar arasında ana faaliyet alanları kapsamında yatay ya da dikey ilişki bulunup bulunmaması önem taşımasa da proje temelli faaliyetlerde bulunan teşebbüsler bakımından yalnızca ilgili personeller için geçerli olacak şekilde ayartmama şartı getirilmesi; yazılı olması, orantılık, ölçülülük, gereklilik, süre gibi diğer bazı koşulların da bulunması halinde yan sınırlama olarak kabul edilebilecektir.
Dosya kapsamında, TESTINIUM ve BORUSAN arasında imzalanan 07.05.2020 tarihli “Yazılım Kalite ve Test Hizmet Alım Sözleşmesi” adlı sözleşmenin “20 Koruyucu Tedbirler” başlıklı bölümünün “BORUSAN LOJİSTİK, projede yetiştirilmek üzere konumlandırılan QA lere 6.ay itibariyle olumlu gördükleri danışmanlara iş teklifi yapabilirler. Bunun dışında taraflar, çalışma süresince ve sonrasındaki 2 yıl boyunca karşılıklı olarak birbirlerinin personellerine karşı tarafın onayı olmadan iş teklifi yapamaz.” şeklinde düzenlendiği görülmektedir. İlgili sözleşme hükmünden çalışan ayartmama koşulunun, sözleşme kapsamında görevlendirilen personellerin dışında kalan ve her iki teşebbüsün bütün çalışanlarını kapsayacak şekilde getirildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla taraflar arasındaki iş ilişkisinin kapsamının fazlasıyla aşılması nedeniyle bahse konu sözleşme hükmünün yan sınırlama olarak kabul edilemeyeceği ve bu nedenle açık ağır ihlal tanımı içinde bulunan çalışan ayartmama anlaşmaları kapsamında olduğu değerlendirilmektedir.
Bu nedenle dosya konusu anlaşma Taahhüt Tebliği’nin 4. maddesinde sayılan açık ve ağır ihlal türleri kapsamında olduğundan teşebbüsün çalışan ayartmama anlaşmalarının Tebliğ’de sayılan açık ve ağır ihlal türleri arasında kabul edilemeyeceğine ilişkin iddialarının yerinde olmadığı değerlendirilmektedir.
BORUSAN ile TESTINIUM’un iş gücü piyasasında rakip konumunda olmadıkları hususu:
Rekabet Kurulu değerlendirmelerine göre; Çalışan ayartmama anlaşmalarının her ne kadar çıktı pazarındaki faaliyetleri doğrudan örtüşen teşebbüsler arasında görülmesi beklense de emek için rekabet çıktı pazarından bağımsız olarak ilerlemektedir. Dolayısıyla çalışan ayartmama anlaşmalarına ilişkin olarak önemli olan teşebbüslerin aynı nitelikteki çalışanların istihdamı noktasında rakip olmalarıdır.
Dosya kapsamında her ne kadar BORUSAN ile TESTINIUM’un çıktı pazarındaki faaliyet alanları farklılaşsa da iki teşebbüsün de bilişim/yazılım elemanı istihdam ettiği açıkça görülmektedir.
Dolayısıyla teşebbüsün iş gücü piyasasında rakip olmadığına ilişkin iddialarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm bu bilgiler ışığında Kurul; yapılan yeniden değerlendirme sonucunda, İYUK’un 11. maddesi kapsamında 29.12.2022 tarihli ve 22-57/891-M sayılı Kurul kararının kaldırılmasına, geri alınmasına, değiştirilmesine veya yeni bir işlem yapılmasına yer olmadığına karar vermiştir.