Haberler

İdari Para Cezası Toplam Ciro Üzerinden mi Belirlenmeli, İhracat Cirosu Para Cezası Hesabında Dışarıda Bırakılabilir mi? Rekabet Kurulu’nun Numil Gıda Kararı

Rekabet Kurulu’nun, 01.07.2021 tarihli ve 21-33/433-M sayılı kararı uyarınca yürütülen Numil Gıda Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.’ninbebek maması pazarındaki eylem ve davranışlarının 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. ve 6. maddelerine aykırılık teşkil ettiği iddiasına ilişkin soruşturma, Numil Gıda Ürünleri San. ve Tic. A.Ş. tarafından sunulan uzlaşma metni neticesinde, Kurul’un 30.06.2022 tarihli ve 22-29/483-192 sayılı kararı ile anılan teşebbüs bakımından sonlandırılmıştır. 

Kurul’un bahse konu kararında yer verildiği üzere, gerçekleştirilen yerinde incelemeler, değerlendirme ve tespitler neticesinde; Numil tarafından 02.02.2018 ile 25.04.2022 tarihlerini kapsayan dönemde satış kanallarını oluşturan indirim marketleri, e-ticaret siteleri, perakende ve ecza kanalında faaliyet gösteren teşebbüslerin yeniden satış fiyatının belirlendiği, bununla birlikte belirlenen fiyatlara uyulmaması halinde ise ürün tedarikinin kesilmesi veya azaltılması, verilen desteklerin durdurulması gibi yaptırımlar uygulandığı anlaşılmış olup, bu suretle 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesinin ihlal edildiği kanaatine ulaşılmıştır.

Soruşturma taraflarından Numil’in uzlaşma talebinde bulunması üzerine Kurul kararıyla başlayan uzlaşma görüşmelerinde, Numil temsilcilerince; “Ceza Yönetmeliği’nin 7. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan (3) Diğer ihlalleri gerçekleştiren teşebbüs veya teşebbüs birliklerinin ihlallerini kabul ederek, aktif işbirliğinde bulunmaları halinde, para cezası altıda bir ile dörtte bir arasında indirilir hükmünün dikkate alınması, Numil’in bebek maması ürünlerinin yanı sıra tıbbi beslenme desteği ürün grubundan da ciro elde ettiği ve bebek maması pazarından elde edilen cironun Numil’in toplam cirosu içindeki payının üçte bir civarında olduğu, Numil’in cezaya esas cirosu belirlenirken, ihracattan elde edilen cironun hariç tutulması gerektiği” hususlarının göz önünde bulundurulması talep edilmiştir. 

Gerçekleştirilen uzlaşma görüşmeleri neticesinde, Kurul’ca alınan 22- 28/465-MUA sayılı uzlaşma ara kararı ile soruşturma sürecinin uzlaşmayla neticelenmesi halinde; 

NUMİL’in yeniden satıcılarının satış fiyatının tespit edilmesine yönelik davranışlarının 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal ettiğine, 

-  Bu doğrultuda anılan teşebbüse 4054 sayılı Kanun’un 16. maddesinin üçüncü fıkrası ve Ceza Yönetmeliği’nin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca 2021 yılı gayrisafi geliri üzerinden %(.....)’ü oranında olmak üzere 57.083.623-TL idari para cezası uygulanmasına, 

-  4054 sayılı Kanun’un 43. maddesinin yedinci fıkrası ve Uzlaşma Yönetmeliği’nin 4. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca uzlaşma usulü sonucunda teşebbüse verilecek idari para cezasında %15 oranında indirim uygulanmasına

Bu kapsamda uzlaşma usulü sonucunda teşebbüse 2021 yılı gayrisafi gelirleri üzerinden nihai olarak % (.....) oranında ve 48.521.080-TL tutarında idari para cezası uygulanmasına, 

Uzlaşma Yönetmeliği’nin 7. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca, uzlaşma metninin Kuruma gönderilebilmesi için işbu ara kararın tebliğinden itibaren NUMİL’e 5 gün süre verilmesine, 

Uzlaşma metninin süresi içinde gönderilmemesi halinde, Kurulun işbu ara kararıyla bağlı olmadığına” şeklinde karar oluşturulmuştur. 

Söz konusu ara kararda; Numil tarafından yeniden satış fiyatının belirlenmesi suretiyle 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesinin ihlal edilmesi, “diğer ihlaller” kategorisinde değerlendirilmiş, dosya mevcudu bilgilere göre, Numil tarafından rekabetin ihlal edildiğini gösteren belgelerin tarihleri 02.02.2018 ile 25.04.2022 arasını kapsadığından Ceza Yönetmeliği’nin 5. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca temel para cezası yarısı oranında artırılmış, ve dosya kapsamında Ceza Yönetmeliği’nin 6. ve 7. maddeleri çerçevesinde ağırlaştırıcı ve hafifletici unsur bulunmadığı sonucuna varılmıştır. 

Teşebbüs tarafından, söz konusu ara karara istinaden hazırlanıp gönderilen uzlaşma metninde ihlalin varlığı ve kapsamı ile uzlaşma ara kararında öngörülen azami idari para cezası oranı ve tutarı teşebbüs tarafından açıkça kabul edilmiş ve netice itibariyle uzlaşma usulü sonucunda Kurulca, adı geçen teşebbüse, 2021 yılı gayrisafi gelirleri üzerinden nihai olarak 48.521.080-TL tutarında idari para cezası uygulanmasına ve böylece soruşturmanın Numil Gıda Ürünleri San. ve Tic. A.Ş. bakımından uzlaşma usulü ile sonlandırılmasına karar verilmiştir. 

Rekabet Kurulu’nun 30.06.2022 tarih, 22-29/483-192 sayılı söz konusu kararında iki üyenin farklı gerekçesi yer almaktadır.  Kurul Üyeleri’nden Hasan Hüseyin ÜNLÜ ve Berat UZUN, Numil Gıda Ürünleri San. ve Tic. A.Ş. ile yürütülen uzlaşma süreci sonunda teşebbüse, ihracat hariç 2021 cirosu üzerinden oransal idari para cezası uygulamasına; böylelikle ihracat cirosunun idari para cezası hesabında dışarda bırakılmasına katılmadıklarını beyan etmişlerdir. 

Farklı gerekçede belirtildiği üzere, 4054 sayılı Kanunun 16 ncı maddesi; “Bu Kanunun 4, 6 ve 7 nci maddelerinde yasaklanmış davranışlarda bulunanlara, ceza verilecek teşebbüs ile teşebbüs birlikleri veya bu birliklerin üyelerinin nihai karardan bir önceki mali yıl sonunda oluşan veya bunun hesaplanması mümkün olmazsa nihai karar tarihine en yakın mali yıl sonunda oluşan ve Kurul tarafından saptanacak olan yıllık gayri safi gelirlerinin yüzde onuna kadar idarî para cezası verilir” hükmünü haizdir.

Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem Ve Kararlar ile Hakim Durumun Kötüye Kullanılması Halinde Verilecek Para Cezalarına İlişkin Yönetmelik (Yönetmelik)’in tanımlar başlıklı 3 üncü maddesinin (f) fıkrası ise “Yıllık gayri safi gelir: Tek düzen hesap planındaki net satışları veya bunun hesaplanması mümkün olmazsa, Kurul tarafından saptanacak olan, net satışlara en yakın geliri (teşebbüslerin, her ne sebeple olursa olsun, (esas) faaliyet gelirlerini, diğer faaliyetlerden olağan gelir veya karlar gibi net satışların hesaplanmasında dikkate alınmayan hesap kalemleri altında muhasebeleştirmiş olduklarının tespiti halinde, söz konusu bedeller de yıllık gayri safi gelir saptanırken dikkate alınır)” şeklindedir. 

Buna göre, farklı gerekçede; Kanun’da ve/veya bu konudaki ikincil düzenlemelerde, ihracatın ceza hesabında dışarıda bırakılmasına yönelik herhangi bir düzenleme bulunmadığı, bunun aksine teşebbüsün toplam ekonomik gücü üzerinden, yıllık gayri safi gelirler üzerinden cezalandırılmasının hedeflendiği belirtilmektedir. Öte yandan gerekçede, birkaç istisnai karar bulunmakla birlikte, Kurul’un yaygın uygulamasının da ihracat rakamları çıkarılmadan cezada toplam cironun esas alınması yönünde olduğuna işaret edilmektedir. 

Farklı gerekçede, “net satışlar”dan, “yurtdışı satışlar”ın çıkarılması ile bulunan cezaya esas rakamdaki bir diğer sorunun, net bir rakamdan brüt bir rakamın çıkarılması olduğu ifade edilmektedir. Zira, tek düze muhasebe sisteminde gelir tablosunda, yurtiçi satışlar ve yurtdışı satışların ayrı ayrı olmak üzere brüt satış kalemin altında muhasebeleştirilmekte olduğu, satış indirimlerinin (satıştan iadeler, satış iskontoları ve diğer indirimler), ne kadarının yurtiçi satışlar, yurtdışı satışlar veya diğer gelirler üzerinden düşüldüğü detayının bulunmadığı, bu kalemlerin toplam brüt gelir üzerinden düşülerek net satışların elde edildiği, dolayısıyla net olan bir rakamdan brüt olan bir rakam çıkarılarak hesaplama yapılmış olduğu, bunun ise mahkeme kararlarında ifade edilen “teşebbüsün pazar içindeki gücünü esas alan yaklaşım” anlayışıyla çelişkili olduğu gerekçede işaret edilen bir diğer hususu teşkil etmektedir. 

Belirtilen nedenlerle, iki Kurul üyesi, 4054 sayılı Kanun uyarınca uygulanacak idari para cezalarında, ihracat rakamlarının ceza hesabında dışarıda bırakılmasının doğru olmadığından bahisle, toplam ciro üzerinden para cezasının hesaplanması gerektiği düşüncesiyle, bu husustaki Kurul’un çoğunluk görüşüne iştirak etmemiştir.