Anayasa Mahkemesi, Ercan Mumcu ve Diğerleri tarafından bireysel başvuru yoluyla gelen konu hakkında; 19/10/2022 tarihli ve R.G. Tarih ve Sayı: 27/01/2023-32086 numaralı kararıyla 2981 sayılı Kanuna göre gecekondu ve imar mevzuatına aykırı inşa edilen yapılarda kat ve daire sayısına göre yapılan ayrımın hukuki öngörülebilirliğe aykırı olarak genişletici yorum olduğu gerekçesiyle tapu tahsil belgesinin iptal edilmesinin mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
Başvurunun Konusu:
Başvuru, tapu tahsis belgesinin iptal edilmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
Başvuruya Konu Olaylar:
Başvurucular 12/5/2017 tarihinde ölen M.M.nin mirasçılarıdır. M.M., Ankara ili Mamak ilçesinde Hazine adına tapuda kayıtlı olan taşınmazın üzerine inşa edilmiş iki katlı yapı için tapu tahsis belgesi verilmesi talebiyle 4/2/1985 tarihinde Mamak Belediyesine (Belediye) başvurmuştur. Belediye 1992 yılında başvurucu adına 79 m²lik arsa tahsisi yapmıştır.
Belediye 6/3/2014 tarihinde, gecekondu iki katlı olduğu için M.M.nin dar gelirli olma şartını sağlamadığı gerekçesiyle tapu tahsis belgesini geri almıştır.
M.M. tapu tahsis belgesinin geri alınmasına ilişkin işlemin iptali talebiyle 4/6/2014 tarihinde Ankara 1. İdare Mahkemesinde (İdare Mahkemesi) dava açmıştır. İdare Mahkemesi 3/3/2016 tarihinde davayı reddetmiştir. İdare Mahkemesi, gerekçesinde 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun'un amacının dar gelirli olan ve konut sahibi olmayan kimselere bir defaya mahsus olmak üzere konut edindirmek ve ruhsatsız veya ruhsata aykırı yapıları ruhsata bağlamak olduğunu vurgulamış; M.M.nin gecekondusunun iki katlı olması sebebiyle dar gelirli olma şartını sağlamadığı ifade edilmiştir.
M.M., bu karara karşı temyiz yoluna başvurmuştur, Başvuru neticesinde İdare Mahkemesi kararını onanmış ve kesinleşmiştir.
Başvurucunun iddiası:
Başvurucular; gecekondunun iki katlı olması sebebiyle 2981 sayılı Kanun'un kapsamına alınmamasının kanuna aykırı olduğunu, 1992 yılında verilen tapu tahsis belgesinin 2014 yılında iptal edilmesi suretiyle mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin Anayasa'nın 35. maddesini ihlal ettiğini ileri sürmüştür.
Anayasa Mahkemesinin Değerlendirmesi:
Anayasa Mahkemesi, somut olayda başvurucuların murisine verilen tapu tahsis belgesinin, uyuşmazlık konusu gecekondunun iki katlı olduğu gözetilerek geri alınması hususunun kanuni bir dayanağı olup olmadığını değerlendirmiştir. Belediye, gecekondunun iki katlı olduğunu dikkate alarak başvurucunun dar gelirli olma şartını sağlamadığını kabul etmiştir. İdare Mahkemesinin Danıştay denetiminden geçen kararında da Belediyenin bu görüşünün benimsendiği görülmüştür.
Anayasa Mahkemesi bu başvuruda temel olarak “dar gelirli olma şartı” nın kanuni dayanağı olup olmadığını incelemiştir.
Anayasa Mahkemesi yaptığı değerlendirme sonucunda, anılan maddedeki "imar ve gecekondu mevzuatına aykırı olarak inşa edilen ... yapıları" ibaresine özellikle dikkat çekmiş ve maddede, yapıdaki kat ve daire sayısıyla ilgili olarak herhangi bir sınırlamanın yer almadığı sonucuna ulaşmıştır.
Ayrıca ilk derece mahkemesince verilen red kararının açık bir hükümden değil Kanun'un gerekçesinden yararlanılarak tespit edilen amacından hareketle verildiğini vurgulamış; bu hususla ilgili olarak Kanunun gerekçesinin kanunda yer alan hükümlerin anlam ve kapsamının yorumlanmasında dikkate alınmasının tabii olduğunu ancak kanunun gerekçesinden tespit edilen amacından hareketle kanunda açıkça öngörülmeyen bir kısıtlamanın ihdas edilmesinin Anayasa'nın 2. maddesinde düzenlenen hukuk devleti ilkesini zedeleyebileceği sonucuna ulaşmıştır.
Sonuç olarak, Anayasa Mahkemesi, İdare Mahkemesinin 2981 sayılı Kanun'un imar ve gecekondu mevzuatına aykırı olarak inşa edilen yapılar arasında kat sayısı yönünden ayrım yapıldığı şeklindeki yorumunun öngörülebilir olmadığına sonucuna ulaşmış; ayrıca başvurucuların mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin kanuni dayanağının olmadığı hususunu vurgulayarak mülkiyet hakkının ihlal edildiği sonucuna ulaşmıştır.
Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.